Western türünün usta yönetmeni Sergio Leone'nin, For a Few Dollars More ve The Good, the Bad and the Ugly ile tamamlanan meşhur 'Dolar Üçlemesi'nin ilk halkası olan film, isimsiz bir avarenin kendini gurur, açlık ve intikam üzerine oynanan bir oyunun ortasında bulmasını odağına alıyor. 71

Western türünün usta yönetmeni Sergio Leone'nin, For a Few Dollars More ve The Good, the Bad and the Ugly ile tamamlanan meşhur 'Dolar Üçlemesi'nin ilk halkası olan film, isimsiz bir avarenin kendini gurur, açlık ve intikam üzerine oynanan bir oyunun ortasında bulmasını odağına alıyor. 71

Tıp öğrencisi Jerome Littlefield, beceriksizliği nedeniyle ortalığı kasıp kavurduğu özel bir klinikte asistan olarak çalışmaktadır.

Mösyö Ballonun evinde bir çok girdi çıktısı olan bir olay yaşanmış ve bunun sonucunda bir kişi ölüyor. Bütün deliller evin güzel hizmetçisi Maria Gambrelliyi katil olarak gösteriyor. Bu karmaşık cinayeti araştırmak için Müfettiş Clouseau görevlendiriliyor. Clouseau, Gambrelliyi görünce tüm deliller aksini gösterse de onun katil olmadığına inanıyor ve araştırmalarına başlıyor. Ancak Müfettiş Clouseaunun etrafından da sakarlıklar, kazalar ve olaylar hiç eksik olmuyor.

Tahir Ağa, Maraş’ta işleri bozulunca bütün mal varlığını satar. Karısı Hatice, oğulları Selim, Murat, Kemal ve kızı Fatoş ile İstanbul’a göç eder. Bir tamirci dükkânı açıp Selim ve Murat ile işletmeye karar verir. Bu sırada Kemal tahsiline, Fatoş ise annesine yardım etmeye devam eder. Ancak Tahir Ağa, kendini şirket sahibi olarak tanıtan biri tarafından dolandırılır ve bütün parasını kaybeder. Bunun üzerine küçük bir dükkân açarak toparlanmaya çalışır. Fakat işler düşündüğü gibi kolay

Bir bilgisayar hatası sonucu Birleşik Devletler’in Moskova’ya yönelik nükleer saldırısı iptal edilemez. Bunun üzerine Başkan zararı tazmin etmek için New York’un bombalanmasını teklif eder... Stanley Kubrick’in “Dr Strangelove”ından sadece birkaç ay sonra vizyona girdiği için ne yazık ki fazla hasılat yapamamış, kadri kıymeti bilinememişti. Şimdi oturup seyrettiğinizde yürek hoplatmayı ve Soğuk Savaş korkularını yeniden canlandırmayı başaran filmde, akla hayale sığmayanı gerçekleştiren Başkan

Hayattan fazlaca bir beklentisi olmayan mutsuz İngiliz yazar, Yunan asıllı Basil'e (Alan Bates) Yunan adalarından biri olan Girit'te bir maden ocağı miras kalmıştır. Hayatına yeniden bir çeki düzen verme umudunu taşıyarak adaya gelen Basil burada aşırı davranışları olan, kaba saba ama hayata şehvetle bağlı orta yaşlı bir Yunanlı olan Alexis Zorba (Anthony Quinn) ile tanışır. Kendisini adeta himayesine alan Zorba'nın kendisine kabul ettirmeye çalıştığı hayat tarzının bir parçası da yenilgileri

Hayattan fazlaca bir beklentisi olmayan mutsuz İngiliz yazar, Yunan asıllı Basil'e (Alan Bates) Yunan adalarından biri olan Girit'te bir maden ocağı miras kalmıştır. Hayatına yeniden bir çeki düzen verme umudunu taşıyarak adaya gelen Basil burada aşırı davranışları olan, kaba saba ama hayata şehvetle bağlı orta yaşlı bir Yunanlı olan Alexis Zorba (Anthony Quinn) ile tanışır. Kendisini adeta himayesine alan Zorba'nın kendisine kabul ettirmeye çalıştığı hayat tarzının bir parçası da yenilgileri

Osman kendi arazisinde çıkan su nedeniyle köyülerle çatışma halindedir. Bu su kavgası nedeniyle kardeşi Hasan da hapse düşmüştür. Osman'ın niyeti hem suya hem de yengesi Bahar'a sahip olmaktır.

Arthur Simon Simpson, Yunanistan Kavala’da yaşayan tembel orta yaşlı adam, havaalanında turistlere ucuz hatıra eşyaları satmaktadır. Sonra onlara araba servisi yapar aynı zamanda da değerli eşyalarını çalmaya çalışır. Potensiyel kurbanlarından biri ise hırsız Walter Harper’dır. Walter, Topkapı Sarayından turistlerin görmesi için camlı çerçeve içinde sunulan, Padişah II. Mehmed’in zümrütle kaplı hançerini çalmayı planlamaktadır. Walter ve çekici arkadaşı Elizabeth Lipp, Simpson’ı Amerikan