Mahir, fabrikasında çalıştığı Fazıl Bey'in kızı Sevim'e aşıktır. Fakat Fazıl Bey bu birlikteliğe karşıdır. Fazıl Bey'in oğlu Erol ile birlikte Şermin, doğurduğu çocuğu, Erol'a bırakır. Sevim babasına çocuğun Mahir ile kendisinden olduğunu söyler.

Osman (Erol Taş) kendi arazisinde çıkan su nedeniyle köyülerle çatışma halindedir. Bu su kavgası nedeniyle kardeşi Hasan da (Ulvi Doğan) hapse düşmüştür. Osman'ın niyeti hem suya hem de yengesi Bahar'a (Hülya Koçyiğit) sahip olmaktır.

İran'da 30 yıllık mahkûmiyetin ardından tahliye edilen bir şair, onlarca yıl önce öldüğüne inanan eşini bulmak için yola koyulur. Gerçek olaylardan uyarlandı. İranlı şair Sahel Farzan, 30 yıllık mahkumiyet hayatından sonra serbest bırakılır. 30 yıl önce ailesine öldüğü bildirildiği için, ülkeyi terk eden eşi ve çocuklarını bulmak için İstanbul’a gelen Sahel’in hikayesini geçmişi ve bugünü harmanlayarak anlatıyor. 30 yıl sonra hapishaneden çıkan Şair Sahel, kendisini öldü bildiği için İstanbul’a

Melek iki genç kızı ve kocası ile Ege'nin bir taşra kasabasında tatlıcı dükkanı işletmektedir. "Boyu kadar kızları" olmasına rağmen henüz gençliğini ve güzelliğini kaybetmemiş olan Melek'e bazen açıktan bazen gizliden bütün kasaba erkekleri tutkundur. Yaşanan bir 'rezalet' sonrası kocasını evden kovan Melek'in üzerinde şimdi daha fazla göz, daha fazla baskı vardır... 1960'lar Türkiyesinde kasaba ve köylerin günlük akışını anlatan hikaye bu sefer cesur bir anlatım ile taşranın yatak odasına

Yonca (Gökçe Bahadır) sevdiği adam Serkan (Alican Yücesoy) ile büyük bir aşk yaşamalarının ardından evlenmiş, evliliklerinin ilk zamanları da çok iyi gitmiştir. Ancak büyük bir hayal kırıklığı içinde Serkan'ın kendisinden giderek uzaklaştığını, aşklarının giderek gücünü yitirdiğini fark eder, üstelik aldatıldığından da şüphelenmektedir. Ancak Serkan'ı yakındane takip edip hayatındaki sırları öğrendikçe daha da büyük şoklar yaşayacaktır. Aşk Uykusu filmi, Mehmet Coşkundeniz'in gerçek olaylardan

Yetiştirme yurdunda birlikte büyüyen Yasemin (Özge Borak) ve Hakan (Engin Hepileri) hayatları boyunca hiç ayrılmamıştır. Aralarındaki bağı bu kadar kuvvetli yapansa dostluğun yanı sıra Yasemin ‘in Hakan ‘a tek taraflı hissettiği duygulardır.. Hiç beklemedikleri bir anda Merve ‘nin ( Başak Parlak) hayatlarına girmesiyle Hakan ‘ın da Yasemin in de hayati değişir.. Fakat Hakan’ı bekleyen ve hepsinin hayatını sonsuza kadar değiştirecek kötü bir sürpriz vardır. Bir yanda çocukluğundan beri kalbi

1980 darbesinde annesini kaybeden küçük Deniz (babası o dönemde bir çok erkek çocuğa verilen ismi koymuş) yedi yıl sonra hiç görmediği dedesinin Ege’deki çiftliğine doğru bir yolculuğa çıkar. Deniz’in dedesini hiç görmemesinin nedeni dedesiyle babasının yıllardır küs oluşudur. Hüseyin Efendi (Çetin Tekindor)okumaya diye gönderdiği oğlunun politik olaylara karıştığını öğrenince onu evlatlıktan silmiştir çünkü.Sadık’ın her şeye rağmen baba evine geri dönüşünün nedeni Deniz’den ayrılmak zorunda

İstanbul mafya aleminin en saygı duyulan ismi "Babaların Babası" Necdet Çetin (Menderes Samancılar), yasaklamasına rağmen diğer mafya babalarının onun arkasından uyuşturucu ticareti yaptığını öğrenince çok sinirlenir. Onlara bir ders vermek için plan yapar, ancak tam bu esnada bir mezarlıkta uğradığı suikast girişimi sonucu yaralanır. Bu beklenmedik olayın sorumluluğu, zamanında Çetin ile büyük sorunlar yaşamış Tarık Tenekeci'nin (Ayhan Taş) üzerine kalır. Tarık Tenekeci suçsuz olduğunu

Mahir, fabrikasında çalıştığı Fazıl Bey'in kızı Sevim'e aşıktır. Fakat Fazıl Bey bu birlikteliğe karşıdır. Fazıl Bey'in oğlu Erol ile birlikte Şermin, doğurduğu çocuğu, Erol'a bırakır. Sevim babasına çocuğun Mahir ile kendisinden olduğunu söyler.

Fakir bir liseli öğrenciyi canlandıran Mehmet Aslan ile zengin kolej öğrencisini canlandıran Sinem Kobal’ın aşkı, çatışmayı körükleyen nedenlerin başında geliyor. Tarafların karşılıklı güç gösterisi, devlet okuluna atanan bir matematik hocasının öğrencilere aşıladığı umut sayesinde yürekli olanın kazanacağı bir oyuna dönüşüyor...