Dünyanın dört bir yanındaki insanların yüreğini ısıtan gerçek bir hikayeye dayanan Big Miracle, bir gri balina ailesini Kuzey KutupDairesi’nde hızla oluşan buzullardan kurtarmak için kendilerine engel olmak isteyen süper güçlere karşı bir araya gelen küçük bir kasabanın haber kanalı muhabiriyle (John Krasinski) bir Greenpeace gönüllüsünün (Drew Barrymore) öyküsünü anlatıyor.Yerel bir kanalın televizyon muhabiri olan Adam Carlson (Krasinski), daha büyük bir piyasaya geçebilmek için Alaska’nın

Frances Farmer'ın Hollywood'ta şöhrete göz kamaştırıcı yükselişi ve sonrasında kara listeye alınmasıyla trajik bir yöne giren yaşamının gerçek öyküsüdür... Frances, Hollywood'un en iyi kadın oyuncularından olan Frances Farmer'ın hayat hikayesini konu ediyor. Henüz genç kızken savundupu kominizm ile ilgili yazdığı deneme ile ödül alan Frances Farmer, oyuncu olmaya karar verdiğinde Hollywood'un yolunu tutar. Deneme çekiminde yönetmenlerce keşfedilen Farmer ilk filmi Too Many Parents ile beyaz

1930lu yılların Avusturyasında Salzburg yakınlarında bir manastırda yaşayan Maria (Julie Andrews)nın ne kadar gayret gösterse de bir rahibe olmak için gerekli niteliklere sahip olmadığı anlaşılır. Her gün dağlara çıkıp şarkı söylemekten hoşlanan hayat sevinci ile dolu cıvıl cıvıl bir kız olan Maria sürekli olarak sabah dualarını kaçırmakta, manastırdaki işlerini aksatmaktadır. Baş rahibe Abbess (Peggy Wood) yemin edip bir rahibe olmadan önce gerçek dünyayı biraz daha tanıyabilmesi için Mariayı

Sir Elton Johnun (Taron Egerton) hayatının en önemli yıllarına ait bilinmeyenler, Kraliyet Müzik Akademisinden süper yıldızlığa yükseldiği yıllar veBernie Taupinle (Jamie Bell) olan ortaklığı filmde konu ediliyor.

1994 yılının Haziran ayında, Amerika’da yaşayan bir Türk (Şükrü Boztepe), Nicole ve Nicole‘un sevgilisi olduğu tahmin edilen Ronald Goldman‘ın cesetlerini bulur. Olay yerine gelen polisler yapılan incelemelerde kanlı bir eldiven bulurlar. Ayrıca başka kan izlerine de rastlarlar. Bu sırada karısının cenazesiyle meşgul olan O.J, toplanılan deliller sonucu polis tarafından suçlu bulunur ve hikaye başlar.

1930lu yılların Avusturyasında Salzburg yakınlarında bir manastırda yaşayan Maria (Julie Andrews)nın ne kadar gayret gösterse de bir rahibe olmak için gerekli niteliklere sahip olmadığı anlaşılır. Her gün dağlara çıkıp şarkı söylemekten hoşlanan hayat sevinci ile dolu cıvıl cıvıl bir kız olan Maria sürekli olarak sabah dualarını kaçırmakta, manastırdaki işlerini aksatmaktadır. Baş rahibe Abbess (Peggy Wood) yemin edip bir rahibe olmadan önce gerçek dünyayı biraz daha tanıyabilmesi için Mariayı

2. Dünya Savaşı esnasında 2500 yahudi çocuğu nazilerin elinden kurtaranve yaptığı çalışmalarla nazilerin hedefi haline gelen Irena Sendlerın gerçek hikayesi.

Amsterdam'daki Nazi saldırısı sonucu, ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte bir çatı odasında saklanmaya mecbur kalmış Yahudi bir kızın trajik hikayesi.

1920li yıllarda ABDnin Chicago şehrinin tek sahibi acımasız ve zeki Al Caponedur. Suç ve şiddetle dolu yıllar birbirini kovalar. Capone, mafya dünyasının zirvesindedir ve onu kimse indiremeyecek gibi gözükmektedir. Fakat bu sürede düşmanlarda edinmiştir. Suç kariyeri, yıllar sonra hapse düştüğü zaman ve hapis yıllarını, macera dolu bir tempoda bu filmde izleyeceksiniz.

1994 yılının Haziran ayında, Amerika’da yaşayan bir Türk (Şükrü Boztepe), Nicole ve Nicole‘un sevgilisi olduğu tahmin edilen Ronald Goldman‘ın cesetlerini bulur. Olay yerine gelen polisler yapılan incelemelerde kanlı bir eldiven bulurlar. Ayrıca başka kan izlerine de rastlarlar. Bu sırada karısının cenazesiyle meşgul olan O.J, toplanılan deliller sonucu polis tarafından suçlu bulunur ve hikaye başlar.